Bayburt coğrafyası, ilkimi, kültür ve turizm varlığı, tarihi yerler

Bayburt, 3.741 km2 yüzölçümü ile Türkiye’nin 69. İlidir. Önceden Gümüşhane’ye bağlı bir ilçe olan il, 1989 yılında çıkarılan yasa ile vilayet halini almıştır. Bayburt ili, doğu ve güneydoğuda Erzurum, batıda Gümüşhane, kuzeyde Trabzon, güneyde Erzincan ve kuzeydoğuda Rize illeriyle komşudur. İl trafik plaka no: 69

Bayburt İlçeleri

Aydıntepe (6.434), Demiröz (8.848)

Coğrafi Yapı

bayburt kop yaylası

İl topraklarının orta kesimi daha alçaktır. Kuzey ve güneyde yüksek dağ sıraları konuşlanır. İlin kuzey kesimini Doğ Karadeniz Sıradağları’na bağlı kıyı dağları, güneyini ise Çoruh-Kelkit Dağları olarak bilinen iç sıralar engebelendirir. Kuzey kesiminde kabaca batı-doğu uzantılı Soğanlı Dağları yer alır. Bu alanda başlıca yükselti Trabzon-Rize il sınırındaki 3.376 m yükseklikteki Demirkapı Tepesi’dir. Doğusunda Sarıçiçek Dağı, Mezge Dağı ve Koç Dağı yer almaktadır. Güneyde Çoruh-Kelkit Dağları’nın batısındaki Otlukbeli Dağları yükselti oluşturur. Batı-doğu boyunca uzanan bu sıranın il toprakları içindeki doruk noktası 2. 485 m. ile Mürveli Dağı’dır. Güneydoğu kesiminde, Erzurum-Erzincan il sınırında doruğu 2.975 m’ye ulaşan Coşan Dağı yer alır. Kuzeybatı kesiminde ise Büyükdağ’dır. Kıyı dağları ile iç sıraları  birbirinden ayıran Çoruh-Kelkit Vadi Oluğunun derin bölgeleri ilin en alçak alanlarıdır. Bu oluk biçimli vadinin dar tabanı ile Bayburt ve Aydıntepe ovaları ilin başlıca tarım alanlarıdır. Yöre topraklarından kaynaklanan yeraltı sularının büyük çoğunluğu Çoruh Nehri’yle Karadeniz’e dökülür.

Başlıca yükseltiler, ovalar, yaylalar;

  • Kırklar (3350 m)
  • Haldizen (3000 m)
  • Çoşan(2963 m)
  • Kemer (2856m)
  • Çavuş kıran (2850 m)
  • Soğanlı (2750 m)
  • Zülfe (2750 m)
  • Kop (2600 m)
  • Otlukbeli (2520 m)
  • Kaledere tepesi (2500 m)
  • Saruhan (2400 m)
  • Ziyaret tepesi (2400 m)
  • Pulur (2300 m)
  • Bayburt Ovası
  • Aydıntepe Yaylası
  • Kop Yaylası
  • Yazyurdu Yaylası

Başlıca akarsu ve göller;

  • Çoruh Nehri
  • Kop Suyu
  • Balıklı Göl (Haldizen)
  • Atlı Göl (Göloba)

Bayburt İklim ve Bitki Örtüsü

Yöre topraklarına Anadolu’nun yüksek platolarına özgü karasal iklim hakimdir. Denize uzaklığı çok olmamasına rağmen, Karadeniz kıyısında görülen nemli ve ılıman iklim, yüksek dağların geçit vermediğinden görülmez. Yazlar kısa ve sıcak, kışlar uzun, soğuk ve kar yağışlı geçer. Yağış yönünden en etkili mevsim ilkbahar mevsimidir. Yıllık ortalama sıcaklık 7°C’dir. İlde ölçülen en yüksek sıcaklık 15.08.2019 tarihinde 34.0°C, ölçülen en düşük sıcaklık ise 20.01.1972 tarihinde -31.3°C olarak kaydedilmiştir. İlde doğal bitki örtüsü step görünümündedir. Akarsu boylarında kavaklıklar bulunur. Karların erimesiyle platoları örten yeşil çayırlar yaz mevsiminde, kuruyup sararır. Kuzeydeki dağların Çoruh Vadisi’ne dönük yamaçlarında meşe toplulukları vardır. Yüksek kesimlerdeki ormanlar sarı çam ve ardıçlardan oluşur. Ağaç sınırını aşan yükseklerde Alp tipi çayırlar yer alır. İlde yaşadığı görülen hayvanlar; dağ keçisi, ayı, tilki, tavşan ve yaban domuzudur. Bölgeyi yurt edinen kuşlar; keklik, bıldırcın, toy, turna, ördek ve üveyiktir.

Nüfus ve Kalkınma

1990 yılında 107.330 olan nüfus 2020 yılına dek gerilemiştir. İl merkezinde nüfus 2000 yılına kadar 50 binin altındaydı. Aynı yıl ilde nüfus yoğunluğu km² başına düşen kişi sayısı 26 kişiydi. 2020 yılı nüfus verilerine göre ilçe merkezi nüfusu 66.628 olmuştur. İlde nüfus yoğunluğu km² başına düşen kişi sayısı 22’dir. Nüfusun % 61,11’i 45 yaş altındadır. 2010 yılında 74.412 olan Bayburt nüfusu, diğer ilçelerle birlikte 81.910’dur.

Dağcılık faaliyetlerine elverişli doğa yapısı turizm alanında ekonomiye katkı sağlamaktadır. Ayrıca Çoruh Nehri tatlı su balıkçılığına ev sahipliği yapar. Bunun yanı sıra rafting gibi su sporlarına imkan sağlar. 2016 yılında; Kop Dağı, Türkiye’nin 42. Milli olarak ilan edilmiştir. Turizm Bakanlığı’nca ise, Kop Dağı turizm merkezi olarak ilan edilmiş ve ‘Kop Dağı Kayak ve Kış Sporları Merkezi’ projesi hayata geçirilmiştir.

Tarımda işletmelerin parçalı yapısı, mülkiyet sorunları verimliliği olumsuz etkilemekte olup,  son yıllarda yapılan sulama yatırımları ve toplulaştırma çalışmaları sektörde olumlu gelişmelerin önünü açmıştır. Tarım ürünü olarak ilde hububat çeşitleri, yem bitkileri, şeker pancarı ve az da olsa meyve sebze üretimi yapılmaktadır.

Hayvancılık ilin geçim kaynaklarından en önemlisidir. Daha çok mera hayvancılığı yapılmakta olup, sığır ve koyun beslenmektedir. Arıcılıkta son yıllarda önemli gelişmeler olmuştur. Arazi hayvancılık yapmaya çok elverişli olup yüksek mera varlığı mera dayalı besi hayvancılığını öne çıkarmıştır. Son yıllarda sulama yatırımlarının artması ve yapılan hayvan ırk ıslah çalışmaları ile süt hayvancılığı da ilgi görmeye başlamıştır. Yörede arıcılık yapan aile sayısında büyük artış gözlenmekte, kendine has kokusu ve aroması ile Bayburt Balı İl dışındaki pazarlarda büyük rağbet görmektedir. Bayburt ili çok eski transit ticaret yolu olan Trabzon-İran arasındaki “İpek ve baharat yolu”nun bir durağıdır. Tarım dışında kalan ekonomik yapısı, üretim yolu ile satışa arz şeklinde değil, dışarıdan getirip satışa sunma şeklinde gelişmiştir. Sanayileşme ise yok denecek kadar azdır. İl sanayisi tarım ve hayvancılığa bağlı olarak gelişmiştir. Peynir-tereyağ fabrikası, tuğla, kiremit, un fabrikaları, et kombinası belli başlı sanayi kuruluşlarıdır. El dokuma tezgahları, gelişen teknoloji karşısında kaybolmaktadır. 2011 TUİK verilerine göre 3.461,00 dolar İthalatla 81 il içerisinde 75. sırada kalmıştır. Aynı yıl içerisinde 3.240,00 dolar ihracat yaparak 81 il içerisinde 75. sırada yer almıştır.

Tarım: Tahıl, şekerpancarı, patates, yem bitkileri; süt, deri, arıcılık; bal üretimi.
Sanayi: Dericilik, dokumacılık, un ve unlu ürünler, yapay yem, tuğla ve kiremit, süt ve süt ürünleri.

Bayburt Kültürü

Bayburt Folkloru, Türk folkloru içerisinde önemli bir yer oluşturur. Bayburt yöresinde oynanan halk oyunlarına “BAR” denir. Bar sözcüğü genelde el birliği, gönül birliği ve beraberliğin oyun şeklinde­ki ifadesidir. Bar bir meydan oyunudur. El ele tutuşmuş, gönül gönüle vermiş yiğitlerin düğünde, bayramda, askere giderken kısaca her önemli günde hep aynı ruh coşkusu ile davul zurnanın eşliğinde topluca oynadıkları oyunlardır. Bayburt halk oyunları bulunduğu coğrafi yapı itibariyle çok farklı bir yapı arz eder. Doğu Anadolu ile Karadeniz Bölgesi arasında bir geçiş noktası olması nedeniyle tüm folklor değerlerinde olduğu gibi halk oyunlarında da değişik bir yapı oluşmuştur. Kimi kez Karadeniz oyunları gibi hareketli ve canlı, kimi kez Doğu Anadolu oyunları gibi ağır ve vakur oynanır.

Bayburt’ta oynanan halk oyunları genelde erkek ve kadınlar tarafından ayrı ayrı oynandığı gibi birlikte oynanan oyunları da mevcuttur. Özellikle şehir merkezindeki düğünlerde, kapalı yerlerde oynanan oyunlarda, halk arasında “İnce Çalgı” diye tabir edilen Keman, Ot, Klarnet ve Def gibi çalgılarla da oyunlar oynanmaktadır.

Bayburt’ta bugün devam eden en önemli el sanatları kilim, seccade ihram, taş ve bakır işçiliğidir. Özellikle kilim, seccade ve ihramın Bayburt’ta ayrı bir önemi vardır. Orta Asya’dan Anadolu’ya dalga dalga gelen Türk boyları Asyadan getirdikleri geleneksel dokuma sanatını aynen burada sürdürmüşler, yöreden elde edilen yünleri kendi yöntemleri ile tabii boyalarla boyamışlar ve bir renk cümbüşü, bir ahenk içerisinde dokuyup hizmete sunmuşlardır.

Evliya Çelebi’nin l7.yüzyıl başlarında ki ziyaretinde Bayburt’tan bahsederken şehirdeki boya hanelerde boyanan yünlerden dokunan Kilim ve seccadelerin Avrupa’ya kadar gönderildiğinden bahsetmektedir. Bayburt el sanatlarında ihram önemli bir yer tutar. Yörede İhram veya Ehram olarak tabir edilen, tamamen yünden ihram tezgahında dokunmak suretiyle hazırlanan ve Bayburt’ta bayanların örtünmek amacıyla kuIlandığı yerel bir giysidir. Eski bir Türk geleneği olan ihram dokunma sanatının tarihi Bayburt’ta eskilere dayanır. Ham maddesi Koyun yünü olan ihram genç kızların ve kadınların maharetli eIlerinde birsanat eseri olarak şekil bulur ve dokunur. İhramda renk çok önemlidir.

Eğitim

Bayburt Üniversitesi 31 Mayıs 2008 tarihinde kurulmuştur. Merkezi Erzurum’da olan Atatürk Üniversitesi’ne bağlı Bayburt Eğitim Fakültesi ve bağlı yüksekokullar; Bayburt Üniversite çatısı altında toplanmıştır. İl genelinde halk, üniversite ve özel olmak üzere 3 kütüphane hizmet vermektedir. Üniversite; şehir merkezinde Dede Korkut Külliyesi’nde; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, Uygulamalı Bilimler Fakültesi, Mühendislik Fakültesi; Bayburt-Erzincan karayolu üzerinde Baberti Külliyesi’nde; Eğitim Fakültesi, İlahiyat Fakültesi, Sanat ve Tasarım Fakültesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Beden Eğitimi ve Spor Meslek Yüksekokulu, Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu, Adalet Meslek Yüksekokulu, Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu olarak konuşlandırılmıştır.

Bayburt Tarihi

Yöredeki en eski yerleşimin İlk Tunç Çağ’da oluştuğu görülmektedir. Bu İÖ 3200-2000 tarihleri demektir. Hititler döneminde Azzi-Hayaşa ülkesi olarak tanımlanan bölgenin sınırları içinde kalan topraklar, daha sonra bir zaman Urartuların elinde kalmıştır. İÖ 7. yüzyılda Kimmerler ile İskitlerin devamlı gelen saldırıları yöredeki halkı göçe zorladı. İÖ 6. yüzyılda  Medlerin, ardından Perslerin egemenliğine geçen yöre, Büyük İskender’in hakimiyeti dışında kalmıştır. İÖ 2. yüzyılda Pontus Krallığı’nın idaresine giren topraklar İÖ 64’te Roma’ya bağlandı. Bizans döneminde ise Sasanilerin saldırısına maruz kaldı. Kısa bir süre Ermenilerin elinde kalan topraklar 7. yüzyılda Arapların hakimiyetine girdi. Bizanslılar, Araplar, Hazarlar, Gürcüler ve Ermeniler arasında el değiştiren yöre, 10. yüzyıl başlarında Bizans’ın Khaldia Theması’nın sınırlarındaydı. Türkmen boyları topraklara ilk defa 11. yüzyıl ortalarında girmeye başladı. 1074’te Saltuklu egemenliğine giren Bayburt, ardından Danışmentlilerin eline geçti. 13. yüzyılda Moğol istilasından kaçan bazı topluluklar buralara yerleşti. İlhanlılar ise Türkmenleri yöreden sürdü. Eretna Beyliği’nden sonra Akkoyunluların hakimiyetine giren yöreyi bir süre Karakoyunlular yönetti. Bu süreçte Akkoyunlular ve Karakoyunlular arasında el değiştiren topraklar, 1473’te Otlukbeli Savaşı’ndan sonra Osmanlıların eline geçti fakat Akkoyunluların idaresi devam etti. 1501’de Safevilerin ele geçirdiği Bayburt Kalesi, 1514’te Osmanlıların eline geçti. 16. yüzyıl ortalarında Erzurum Eyaleti’nin Merkez sancağına bağlı kaza olarak yönetilen yöre, 1631’de Erzurum Eyaleti’nin sancağı haline getirildi. 1828 ve 1878’de Rus işgaline maruz kalan topraklar, 19. yüzyıl sonlarında Erzurum’un Merkez sancağına bağlı bir kaza olarak idare edilmekteydi. Bir kısmı Ermenilerin yaşadığı yöre, 1. Dünya Savaşı’nda 1916-1918’e kadar Rus işgali altında kaldı. 1919’da Şeyh Eşref Ayaklanması olarak da bilinen Hart Ayaklanması’ndan etkilendi. Cumhuriyet’in ilk yıllarında Erzurum’a bağlı olan Bayburt kazası 1927’de Gümüşhane iline bağlandı; 1989’da Bakanlar Kurulu Kararı ile il halini aldı. Şehrin adı ve ne zaman kurulduğu hakkında ki bilgiler çok kesin değildir. Bu gün bilinen isminin Ortaçağ Ermeni kaynaklarında: Payberd, Bizans kaynaklarında; Payper, Baberd, Paypert. XIII. Yüzyıl sonlarında bu bölgeden geçen Marko Polo’nun seyhatnamesinde; Paipurth, Baiburt. Arap kaynaklarında;Babirt, II. Mesud adına 1291 ‘de basılan bir parada Baypırt. Akkoyunlu tarihinden bahseden çağdaş eserlerde Papirt şeklinde geçen kelimenin son hecesi Berd’in “yüksek kale” anlamına geldiği bilinmekteyse de ilk hecesine bir mana verilememektedir. 1647 yılında şehri ziyaret eden Evliya Çelebi Bayburt adının zengin manasına gelen “Bay” belde manasına gelen “yurt” gibi iki kelime ile izah eder. Osmanlı dönemine ait kaynaklar ise ismi bu günkü söylenişine uygun olarak Bayburt şeklinde kaydederler.

bayburt kalesi

Tarihi Miraslar

Ali Şingah Hamamı: Şengül Hamamı olarak bilenen tarihi yapı, kent merkezindedir; Akkoyunlular tarafından yaptırılmıştır.
Bayburt Kalesi: Kentin kuzeyindeki tepede bulunan kalenin yapım tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Demirkapı ve Nöbethane isimli iki kapılı kalede Kilise bulunmaktadır. Günümüzde yıkık durumdadır.
Bayburt Ulucamisi: 13. yüzyılda Selçuklular tarafından yaptırılmıştır. 1970 yılında yeniden inşası için yıkılmıştır.
Bent Hamam: Kent merkezinde Kale eteklerinde, Çoruh Nehri kıyısındadır ve 16. yüzyılda Akkoyunlular tarafından yaptırılmıştır.
Hart: Aydıntepe ilçesinde yeraltı kenti. Roma ya da Bizans döneminden kalma olduğu tahmin ediliyor.
Korgan Köprüsü: Osmanlı yapısı olan tarihi köprü, merkez ilçeye bağlı Akşar köyündedir.
Kutluk Bey Camisi: 14. yüzyılda Akkoyunlu Fahreddin Kutluk Bey tarafından yaptırılmıştır. 1389’da ölen Kutluk Bey’in türbesi de 30 m. doğusundadır. Merkez ilçeye bağlı Çayıryolu köyündedir.
Pulur Camisi: 1571’de; Akkoyunlu Korkmaz Bey’in oğlu Ferahşad Bey tarafından yaptırılmıştır, Ferahşad Bey Camisi olarak da bilinir. Demirözü ilçesine bağlı Gökçedere köyündedir.
Pulur Medresesi: 16. yüzyılda; Ferahşad Bey Medresesi olarak da bilinir. Hemen arkasında 1492’de ölen Korkmaz Bey’in yıkık türbesi bulunaktadır. Demirözü ilçesine bağlı Gökçedere köyündedir.
Şehit Osman Türbesi: Şehit Osman Tepesi’nde; Saltukoğullarından Osman ile kız kardeşinin yattığına inanılan ve 13-14. yüzyılda yapıldığı varsayılan türbe.
Taşhan: 16. yüzyıl başlarında Osmanlılar tarafından hapishane olarak kullanılmıştır, Bedesten olarak adlandırılır.
Yanbaskı Kümbeti: Merkez ilçeye bağlı Danişment köyünde; Danişmentlerden kalma olduğu sanılıyor.


Sonraki Gönderi

Geniz Eti Büyümesi Nedir? Geniz eti büyümesi nasıl tedavi edilir?

Paz May 30 , 2021
Geniz Eti büyümesi nasıl ortaya çıkar? Kimlerde görülür, nasıl tedavi edilir?
geniz eti büyümesi tedavisi